(okunuşu hettirik) Bu İngilizceden mülhem terim bir futbolcunun bir maçta üç gol atması durumunda kullanılır.
Örneğin “Semih bir gol daha atıyor ve hat trick yapıyor” gibi.
(okunuşu hettirik) Bu İngilizceden mülhem terim bir futbolcunun bir maçta üç gol atması durumunda kullanılır.
Örneğin “Semih bir gol daha atıyor ve hat trick yapıyor” gibi.
Bir şey yapmadan otururken birden aklımıza bu bloğu yapma fikri geldi yerleşti. Cennet vatandaki erkek popülâsyonun “sosyal” hayatında önemli bir yer tutan futbol olgusu konusunda kadınlarımızın kahir ekseriyetinin şu ya da bu sebeple yeterince “bilgi” sahibi ol(a)madığı sorunsalından hareketle, futbolla ilgili her türlü soruya/soruna ışık tutabilecek, gereksiz tartışmaları önleyebilecek, durumu kurtarabilecek, kısacası pratik bir rehber niteliğini haiz bu çalışmayı gerçekleştirelim dedik.
Bloğumuzda elimizden geldiğince, ülkemiz ve dünya futboluyla ilgili her türlü pratik bilgiyi işlemeye çalışacağız. Futbolun değişen ya da değişmeyen, yazılı ya da yazılı olmayan kuralları; futbol dünyasındaki en son gelişmeler; futbolcuların, teknik direktörlerin, yöneticilerin, kıymetli basın mensuplarının ne dedikleri (ya da aslında ne dedikleri); hakemlerin neyi, niçin, nasıl yaptıkları ve tabii hakem yorumcularının yorumları; futbol izleyen bir adamın hisleri, düşünceleri, kaygıları, sözleri… Ve akla gelmesi mümkün olamayacak futbolla ilgili her türlü şeyi bugüne kadar bu önemli meseleyle yeterince ilgilenme imkânı bulamamış ama bu açığını kapatmaya azimli kadınlarımıza aktarmaya çalışacağız.
Umarız bir faydamız dokunur.
Hakemin başlama düdüğüyle akınlarımıza başlıyoruz...
İletişim Yayınları/Futbol Kitapları
Her vesileyle “siyaset bulaştırmayalım” antları verilse de, futbol politikanın kayıtsız kalamadığı bir toplumsal olgu. Kitlelerin sempatisini avlamanın, onlara “mesaj vermenin” en popüler mecralarından biri… Türkiye’de de futbol ortamı hep politik gelişmelerle iç içe biçimlendi. Genel olarak doğrudan devletin güdümü ve genel politik iklimin belirleyiciliği altında… Ayrıca partilerin, siyasetçilerin veya siyasi nüfuz peşinde koşanların müdahaleleriyle…
Her dönemin politik koşulları futbol ortamına yansır. Önce, ulus-devlet ve millet inşaası döneminin gerekleri... Ardından, Tek-Parti döneminin bu ele avuca sığmaz spora nizam verme çabaları ve bu otoriter yönetimin perde arkasında farklı dünya görüşlerinin ve hiziplerin mücadelesi… DP döneminde kulüplerin iktidar himayesi arayışı… 1960-80 döneminin politik kutuplaşma koşullarının ve sosyo-ekonomik gelişmenin beraberinde getirdiği görece “çoğulcu” yapı… 1980 askerî rejimiyle beraber, neoliberal dönüşümün ve global kapitalizme eklemlenmenin etkileri; özellikle milliyetçilik bağlamında futbolun siyasi kullanımının yoğunlaşması ve endüstriyel futbol… Bütün bu dönemler boyunca kulüp yöneticilerinin gözlerinin de hep siyasi ve ekonomik güç odaklarında olduğunu, onların himayesini aradıklarını görüyoruz.
Son yıllarda tribünlerin popüler tezahüratlarından biri “Forman için oyna, Allah için oyna, bizim için oyna!” Bir bakıma, futbol dünyasının tepesindeki güçler de, “bizim için oyna” diye peşinde takımların!
Genç yaşta kaybettiğimiz değerli yazarımız Mehmet Ali Gökaçtı, bu kitapla, siyasal ortamla ilişkisi içinde anlattığı Türkiye futbolunun genel bir tarihini de sunmuş oluyor.
Fiyatı: 22 TL
Yayın Yılı: 2008
352 Sayfa
hıhı. bunu biliyordum.
YanıtlaSil